İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) “Yükseköğretimde Kalite Güvencesi ve Öğrenci Katılımı” Seminerine Ev Sahipliği Yaptı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda, Yüksek Öğretim Kalite Kurulu’nun Yükseköğretimde kalite güvencesi kültürünün öğrenciler tarafından benimsenmesi ve farkındalık kazandırmak amacıyla düzenlediği seminere İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut ile İKÇÜ Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, Kalite Koordinatör Yardımcıları Doç. Dr. Melike Tekindal, Dr. Öğr. Üyesi Halil Koyu, Dr. Öğr. Üyesi Onur Karadal, YÖKAK Uzmanı, Öğrenci Komisyonu Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Gonca Uludağ, İKÇÜ Kalite Topluluğu Başkanı Kübra Tarhan, YÖKAK Öğrenci Komisyonu Üyesi Uşak Üniversitesi öğrencisi Aslı Özmutlu ile dekanlar, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Seminerin moderatörlüğünü üstlenen İKÇÜ Kalite Koordinatörü Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, açılış konuşmasında “Kalite Koordinatörlüğü, üniversitemiz kalite kültürünün yaşaması ve tüm birimlere yayılması adına yapmış olduğu çalışmalar ve rektörlüğümüzün destekleri ile önemli bir gayret ortaya koyuyor. Tüm birimlerimiz de kalite süreçlerine uygun bir biçimde çalışmalarını sürdürüyorlar.” sözlerine yer vererek seminerin amacını kalite kültürünün öğrenciler tarafından benimsenmesi ve sahip çıkılmasına katkı sağlamak olarak nitelendirdi.

Kalite Güvencesi Üniversiteler İçin Bir Gereklilik

“Genel olarak mal ya da hizmeti daha nitelikli hale getirmek, benzerlerine göre mal ya da hizmetin her defasında standart biçimde üretilmesi anlamlarına gelen kalite kavramı eğitimde de önemli bir alan olarak giderek ilgi görür hale gelmiştir.” diyerek sözlerine başlayan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, herhangi bir şeyin mükemmellik derecesi olarak tanımlanan kalitenin belirli bir hedef doğrultusunda kurallar saptamakla ve kuralları tutarlı bir biçimde uygulamakla erişilen bir sonuç olduğunu vurguladı. Kaliteli olarak anılmanın koşullarına da değinen Rektör Köse, bu koşulları, her defasında aynı özelliklere uygun ürün ya da hizmet sunmak, hedef kitlenin beklentilerini aynı düzeyde karşılamak ve algılanan tatmini oluşturmak şeklinde sıraladı. Yükseköğretimde de benzer bir anlayışın hâkim olduğunu sözlerine ekleyen Rektör Köse, Yükseköğretimde kalitenin dersin değerlendirilmesinden programın incelenmesine, kurumun ele alınmasından alandaki eğitim için teknolojik uygunluğun değerlendirilmesine, kontrol ve düzenleme adımlarından iyileştirici uygulamalara kadar tüm aşamaları içerdiğini belirtti. “Üniversitelerin kalite güvencesi sisteminin tüm süreçlerde işlemesi hem akademik birimlerin hem de Türk yükseköğretiminin daha rekabetçi yapıya bürünmesi için son derece büyük önem arz ediyor.” diyen Rektör Köse, Yükseköğretim kurumlarındaki ve öğrenci sayılarındaki belirgin artışın ortaya çıkardığı rekabetin eğitimin belirli kriterlere göre yapılmasını zorunlu kıldığını, kalite güvencesinin ise üniversiteler için bir gereklilik haline geldiğini söyledi. 

Kalite Güvencesinde Öğrenci Odaklılık Zorunludur

“Üniversitelerin kaliteyi öne alan yaklaşım biçimlerini içselleştirmeleri, tüm paydaşlara yayılan bir katılımcı yönetim anlayışı ve kişilerden bağımsız işleyen bir sistem yaratmaya yönelik çabaları öncü üniversite olmayı sağlayacaktır.” diyen Rektör Köse, kalitenin güvence altına alınmasının sonuçlarının uluslararası arenada önde olmak şeklinde çıktılar üreteceğini söyledi. Üniversitelerde üst yönetimin sorumluluğunda olan kalite çalışmaları ile kurum içi değerlendirmelerin ve yeniliğe uyum sağlamaya yönelik çabaların kurumun tümüne yayılmasını amaçladığını belirten Rektör Köse, süreçlere dayalı bu bakış açısında yüksek kalitenin sürekli izleme, değerlendirme ve iyileştirmeleri içerdiğini ifade etti. Yükseköğretimde kalitenin bütüncül bir bakış açısıyla yönetilir hale geldiğinin altını çizen Rektör Köse, bu bakış açısının en önemli hedefi ve en temel paydaşının ise öğrenciler olduğunu belirtti. Rektör Köse, “Kalite güvencesi adımlarında öğrenci odaklılık ve onların merkezde olduğu bir yaklaşım, etkin sonuçlar için zorunludur.” diyerek sözlerini noktaladı. 

2022 Yılında Rekor Kıran Tek Ülkeyiz 

YÖKAK’ın son yıllarda yapmış olduğu çalışmalarla yükseköğretimde kalite ile ilgili önemli adımlar atıldığını ifade eden YÖKAK Uzmanı, Öğrenci Komisyonu Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Gonca Uludağ, kurul olarak yükseköğretim kurumlarını daha nitelikli bir hale getirmek amacıyla yola çıktıklarını kaydetti. Dr. Öğr. Üyesi Uludağ, “Üniversite öğrencilerinin kalite süreçlerine aktif katılımı ve kalite sistemlerinin doğru kurgulanmasına katkıda bulunmaları oldukça önemli. Bu alanda YÖKAK’ın çalışmaları ile Avrupa Öğrenci Birliği (ESU) Kalite Güvencesi Öğrenci Uzman Havuzu’na 2020 yılında 2, 2021 yılında 8 ve 2022 yılında 10 öğrenci üye olma başarısı gösterdi. 2022 yılında 10 öğrenci ile rekor kıran tek ülkeyiz. Bu aktif çalışmalarımızın neticesi öğrencilerimizin sürece gösterdiği ilgi ve destek ile gerçekleşti. Bu bizi ESU’da çok daha önemli bir konuma getirdi. Sonuç olarak buraya üye olan arkadaşlarımızın yurt dışındaki eğitim fırsatlarından yararlanmasının da önünü açmış oldu” diye konuştu. Türkiye’nin yükseliş gösteren bu grafiğinin arka planında YÖKAK’ın 2019 yılında bünyesinde oluşturduğu Öğrenci Komisyonu’nun bulunduğunu, komisyonun özverili faaliyetleri sonucunda ise ülkemizdeki yükseköğretim öğrencilerinin kalite güvencesi çalışmalarına yönelik farkındalıklarının artırıldığını kaydetti. Dr. Öğr. Üyesi Uludağ, kalite güvencesi süreçlerinin kurumlar, öğrenciler ve tüm paydaşlar tarafından benimsenmesinin Türk yükseköğretim kurumlarının görünürlüğü ve rekabet gücünün artmasında da önemli bir rolü olduğunu aktarırken; akredite edilen eğitim programlarından mezun olmanın öğrencilere sağladığı avantajlara da değindi.

Gönüllü Elçi Olun

YÖKAK Öğrenci Komisyonu Üyesi, Genç K-Uşak Topluluğu Başkanı Aslı Özmutlu ise komisyon çalışmalarının gönüllülük esasıyla yürütüldüğünü ifade etti. Kalite komisyonlarında, öğrenci topluluklarında yer almanın avantajlarına değinen Özmutlu, “Kalite etkinliklerinde aktif olarak yer almak görünürlüğünüze katkı sunarken çok güçlü bir network ağına da sahip oluyorsunuz. Kalite elçisi olarak hem eğitim hayatınıza hem de bulunduğunuz üniversitelere çok değerli katkılarınız oluyor” diye konuştu.

“Yükseköğretimde Kalite Güvencesi ve Öğrenci Katılımı” başlıklı seminer, öğrencilerden gelen öneri ve görüşlerin değerlendirilmesiyle son buldu.